Y Combinator İlk Modül Özeti: Girişimci Olabilir Miyim?

asiyebahartabanli
4 min readJul 4, 2023

--

Yakın zamanda, bir süredir ertelediğim Y Combinator girişimcilik eğitimini tamamlamaya karar verdim ve adım adım modülleri bitiriyorum. İlk modül girişimcinin özelliklerine dair detaylı bilgi içeriyordu. Bende topladığım notlarımı paylaşmak istedim. Bu tarz detaylı ders notlarını beğenirseniz her modülü gelen yorumlar çerçevisinde yazmak ve paylaşmak çok isterim.

Hadi o zaman başlayalım ! 🚀 Keyifli okumalar.

https://www.ycombinator.com/

Start-up’a Başlama Kararı Nasıl Alınmalı?

  1. Ders: Start-up’a Başlamak Üzerine

Start-up’lar, çevik ve hızla değişen bir ekosistemde hayatta kalmak zorunda olmaları sebebiyle herkese hitap etmeyebilir, ve bu tamamen normaldir. Sonuçta, herkesin hayat ve işten beklentileri farklıdır. Ancak bugün, kimlerin girişimci olabileceğini veya olması gerektiğini tartışacağız.

Dayanıklı insanlar, start-up dünyasına daha rahat ayak uydurabilir ve girişimci/kurucu olarak yerlerini alabilirler. Girişimci olmak için farklı motivasyonlara sahip olmak tamamen normaldir, örneğin; zengin olmak için bir girişim kurmayı isteyebilirsiniz. Burada eleştirilecek bir durum yok, çünkü herkesin beklentileri farklıdır. Zaman içinde motivasyonun değişmesi doğal bir süreçtir ve belki de bu değişim kaçınılmazdır. Çünkü hem insanlar hem de sistem, zamanla gelişir ve değişir.

Motivasyon söz konusu olduğunda en önemli nokta, içten gelen bir istek olmalıdır. Kendinizi motive edebilme ve karşılaştığınız olumsuzluklardan sonra ayağa kalkabilme yeteneğiniz, dayanıklılığın anahtar unsurlarından biridir. (resilient)

Motivasyonun yanı sıra, bir start-up’ta çalışmaktan keyif almak ve bu süreçten zevk almak da önemlidir. Standart 9–5 iş saatlerinden ziyade, zamansız ve mekansız bir şekilde çalışabilme yeteneğine sahip olmak gereklidir. Çünkü hızla değişen ve dönüşen bir dünyada ayak uydurabilmek için belirlenen zaman sınırlamalarının ötesine geçmek gerekir.

Sizi ayakta tutacak en önemli iki motivasyon şunlar olmalıdır:

  1. Bir probleme ilgi duymak ve onunla ilgilenmek,
  2. Sevdiğiniz insanlarla birlikte çalışmak.

Bu noktaya kadar okuduklarınızla kendinizi ilişkilendirebiliyorsanız, artık başlama kararınızı verme zamanıdır.

  1. En kötüsü ne olabilir? En kötü senaryoyu düşünün. Örneğin; sabit bir işi bıraktınız ve sürekli kafanızı meşgul eden bir problemi çözmek için çalışmaya başladınız. Beş ay geçti, ancak çalışmalarınız hala sonuç vermiyor ve birikiminiz azalıyor. Artık temel ihtiyaçlarınızı karşılamakta zorlanıyor ve başka bir iş bulmak zorundasınız. Bu senaryo korkutucu görünebilir, ancak gerçekten ne kaybettiğinizi ve ne kazandığınızı düşünün. Kendiyle dürüst olun ve bir yanıt verin.

Merak, insan doğasının bir parçasıdır. Ancak, endüstri devrimi ile birlikte, insanlar sorgulamadan ve merak etmeden sadece üretmeye başladılar. Yukarıda anlattığımız senaryoda, aslında kendinizi kazandınız çünkü fikirlerinizi ve merakınızı öne koydunuz.

Bir girişime başlamak, size çok şey öğretecek ve sizin gelişmenizi sağlayacak, çünkü bildiklerinizin ötesinde yeni bir çevreye adım atıyorsunuz. Birçok sorumluluğunuz olacak ve kendinizi geliştirmek zorunda kalacaksınız. Doğası gereği sizi geliştirdiği için, eğer girişimde devam etmek istemezseniz bile, size kariyerinizde büyüme fırsatı sağlar.

2. Gelecekteki şirketinize nasıl hazırlanmalısınız? İlk adım, bir ortak bulmaktır. Kendinize şu soruları sormalısınız: “XX kişiyle severek ve isteyerek çalışabilir miyim?” veya “Birisi XX’yi inşa etse ne kadar harika olurdu!”

Bir fikri gerçeğe dönüştürmek, büyük bir meydan okumadır. Bu süreçte, yazılım veya kodlama bilginiz olmasa bile, ‘yeterli bilgi’ ile Minimum Viable Product (MVP) oluşturabilir olmanız gerekmektedir. Bu süreçte, ne kadar para kazanacağınıza değil, ne kadar eğleneceğinize odaklanmalısınız. Çünkü doğru problemi çözen birçok ürün, zamanla pazarda yerini bulur.

Kısacası, başlamadan önce:

  1. Nasıl başlayacağınıza dair endişelenmeyin, meraklı olmanız yeterli.
  2. En kötü senaryo analizini yapın.
  3. Fikirlerinizi tartışabilecek zeki insanlar bulun.
  4. Fikrinizi bir yan proje haline getirin ve yayınlayın.
  5. Eğer bu süreçten keyif alıyorsanız, atlayın ve başlayın!

Bu modül, genç yaşta girişimci olmanın avantajlarına geniş yer veriyor. Girişime başlamadan önce Facebook, Apple, Amazon, Netflix ve Google gibi büyük teknoloji şirketlerinde çalışıp teknik bilgi ve deneyim kazanmanın gerekli olduğu düşüncesi üzerinde duruluyor. Ancak, bu büyük kuruluşlar artık size gerekli iç görüler ve deneyimler sağlamayabilir. İşte burada, bazı genel kabuller ve mitler bulunmaktadır:

  1. Çok gençsiniz! Evet, her 19 yaşındaki aynı olmayabilir, ancak 19 yaşında biri, 40 yaşında birinin düşündüğü gibi düşünebilir.
  2. Deneyimsizsiniz! Gençken risk almanın daha iyi bir zamanı olamaz. Muhtemelen başarısız olacaksınız, ama eğer gençken risk almazsanız, ne zaman alacaksınız? Başarısızlık bile sizi son hedefinize, belirli bir işe girmekten daha hızlı ulaştırabilir.
  3. Yeterince kararlı değilsiniz! Muhtemel başarının en iyi belirleyicisidir.
  4. Yeterince akıllı değilsiniz! Eğer bir start-up kuracak kadar zeki olmadığınızı düşünüyorsanız, muhtemelen öylesinizdir.
  5. İş hakkında hiçbir şey bilmemek! Önemli olan, ürüne odaklanmak. İnsanların istediği bir şeyi inşa etmek üzerine düşünün. Başarılı olursanız, bu üzerinden nasıl para kazanacağınızı düşünmeniz gerekir.
  6. Bir ortağınız olmadan başaramazsınız! Bu ciddi bir problemdir. Birçok yatırımcı ve risk sermayesi firması, en az iki kuruculu işlere yatırım yapmayı tercih eder.
  7. Belirsizlik korkusu: İnsanlar genellikle belirsizlikten hoşlanmazlar ve belirsiz ortamlara girmekten çekinirler.
  8. Aile ve çevre baskısı: Herkesin sizden bir beklentisi varken, tüm bunları bir kenara bırakıp kendi girişiminizi kurmak istediğinizi söylemeniz, dirence neden olabilir.

Başlamadan önce şunları unutmayın:

  1. İçgüdülerinize güvenin. Bir işe başlamadan önce, iç sesinizi dinleyin ve çalışacağınız insanları iyi tanıdığınızdan emin olun.
  2. Bir konuda uzman olmak zorunda değilsiniz, müşteri ve probleme odaklandığınız sürece devam edebilirsiniz.
  3. Bir girişimi bir oyun olarak görme, çünkü önünüzde önceden sizin için hazırlanmış bir kontrol listesi olmayacak.
  4. Size zorluk çıkaran bir süreç bekliyor. Zaman içinde, uğraştığınız problem değişir, ama hiçbir şey kolaylaşmaz.
  5. Denemekten korkmayın! En kötü senaryoyu düşünerek yola çıktığınız için, karşınıza çıkan zorluklar sizi yolunuzdan sapmaz, aksine sizi daha güçlü kılar.

Başladığınızda, önünüzde büyük bir fırsatlar dünyası açılacak. İyi ya da kötü, her tecrübeniz size değerli bir ders verecek. Kendinizi geliştirebileceğiniz bir ortamda olacaksınız. Unutmayın, başlamak yarı yarıya başarıdır!

— — — —

Yorumlarınızı bekliyorum!

--

--

asiyebahartabanli

⚡️Do it if you are going to do it! 👩🏼‍💻Chaos Coordinator 🫶🏼Networker | Full-Stack Creator| Podcaster